Christopher Nolan
yapımı iddialı The Dark Knight ( Kara Şövalye) yapılmış en iyi Batman filmleri
arasına girerken, Heath Ledger da bu filmdeki Joker rolü ile kariyerinin, hatta
sinemanın en iyi oyunculuklarından biri ile bütün sinema kulislerine bomba gibi
düştü. O ana kadar Heath Ledger’i hiç izlememiş olanlar bile onu o mor takımı,
yüzüne çok yakışsan makyajı ve olağanüstü Joker yorumuyla perdede ilk gördükleri
andan itibaren koltuklarına çakıldılar. Aslında 90’lı yıllarda oyunculuğa
başlayan Avusturalya’lı oyuncu 1998’de senden nefret etmemin 10 sebebi adlı
romantik komedi ile ABD sinemasına merhaba dedi. Bu hafif başlangıç filminden
sonra takipte olanların hatırlayacağı Patriot ( Vatansever) filminde Benjamin
Martin’in ( Mel Gibson) oğlu Gabriel Martin’i canlandırdı. Filmdeki sert
oyunculuğu ve fiziksel özellikleri ile dikkat çekmeyi başaran oyuncu, yine aynı
yıl bol ödüllü Monster’s Ball filminde de rol aldı.
Kendisine karakter oyunculuğu yolunu açacak yapım ise
2003’de oynadığı Ned Kelly adlı film oldu. Ned Kelly adında Avusturalyalı bir
suçluyu canlandırdığı filmdeki oyunculuğu usta yönetmenlerce tam not aldı. Bu
filmle Ang Lee’nin dikkatini çeken Heath Ledger, Brokeback Dağın’nın sürekli
küfredecekmiş gibi dişlerinin arasından konuşan, biraz aklı eksik, kaba saba
biseksüel kovboyu Enis Del Mar rolü ile 2005 yılında birçok ödül ve adaylık
kazandı. Sinemanın en sansasyonel ve cesur filmleri arasında gösterilen
Brokeback Dağı’nın çekimleri sırasında Ang Lee aktörden bir oyunculuk harikası
olarak bahsetmiş ve sinemanın yeni Marlon Brando’su olacağını söylemişti. Bu
filmin çekimleri sırasında tanıştığı Michelle Williams’la nişanlanan Ledger
kısa bir süre sonra bir kız çocuğuna sahip oldu. Bu rolüyle tam 28 ayrı
organizasyon tarafından en iyi aktör ödülüne aday gösterilen Ledger ,bu
organizasyonların sekizinden ödülle ayrıldı.Brokeback Dağı ile yeni dönem
oyuncular arasından çok üst sıralara yerleşen Ledger,bu cesur rolün hemen ardından
Casanova adlı filmle karşımıza çok farklı bir karakterde çıktı.Yine 2005 te rol
aldığı Grimm Kardeşlerdeki performansı ile oyunculuktaki serbestliğini perdeye
taşımış ve fantastik rollere yatkınlığını göstermişti.
Bob Dylan’ın hayatından kesitler anlatan I am not Here ‘de boy gösterip,uyuşturucu bağımlısı bir
şairi oynadığı Candy filmlerinden sonra,2008 yılında karşımıza Joker olarak
çıktı.Bana kalırsa The Dark Night filmini en iyi Batman filmlerinden birisi
yapan,tekrar tekrar izlenen filmler arasına sokan bir eşsiz bir performans
sergilemişti Heath Ledger.Ses tonundan, yürüyüşüne, bütün mimiklerine kadar,
acımasızlığını perdeye yansıtması eşsiz bulundu. Sergilediği bu performans Ledger’e,
tam 29 ayrı organizasyonda en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü kazandırdı. Aynı
performansla en büyük beş ödül organizasyonunun (Oscar, Bafta ve Golden Globe,
SAG ve Critics’ Choice Award ) hepsinden ödülle ayrılan sekiz aktörden birisi
oldu. Ama maalesef Heath Ledger bu ödüllerden hiçbirini evine götüremedi.2008
yılının Ocak ayında Manhattan’daki dairesinde ölü olarak bulunan Heath
Ledger’in ölüm sebebi kayıtlara reçeteli ilacın yanlış kullanımı olarak geçti.
Ama bazı kaynaklara göre uzun süredir insomnia hastalığı olan Ledger’in kızının
annesinden ayrıldıktan sonra çok fazla uykusuzluk çektiği için depresyona
girmiş ve ilaçların dozunu çok artırmış olmasıydı. 2000’li yılların en iyi
aktörleri arasına giren Heath Ledger,29 yaşında vefat ettiğinde arkasında çoğu
oyuncunun hayatı boyunca yakalayamadığı başarılar ve The Imaginarium of Doctor
Parnassus filmindeki Tony rolünü bıraktı. Filmin yarım kalan çekimlerine Tony rolünde
ölümünden derin üzüntü duyan arkadaşları Johhny Depp,Jude Law ve Collin
Farrel’la devam edildi.Aktörlerin filmden aldıkları ücret Ledger’in kızı
Matilda Hesabına yatırıldı.Ölümünden 1 yıl sonra kazandığı Oscar’ı onun adına
sahneden annesi babası ve kız kardeşi aldı.
Meraklısına not: Asıl adı Heathcliff Andrew Ledger olan aktör 4 nisan
1979’da Avustralya’da doğdu. İlk kez, 1996 yılında bir TV dizisi olan Sweat'de
eşcinsel bir motosikletçi olan Snowy Bowles rolü ile ekranda göründü. Onu
izleyebileceğiniz son filmi ise The imaginarium of Dr Parmassus.22 Ocak 2008’de
vefat eden Ledger, ölmeden önce İskoç senarist ve yapımcı Allan Scott'ın The
Queen's Gambit adlı 1983 yılında basılan kitabının uyarlamasında yönetmen
ve aktör olarak yer almayı planlıyordu. Ölümü ile ilgili basında yer alan en
çarpıcı iddia ise Ledger'ın deli bir suçlu olan Joker rolünü almasının onu
ölüme ittiğiydi.
Tamamen kişisel notlar: kariyerine hafif çaplı romantik komedilerle başlayan Heath Ledger,kolay yönden meshur olmak için popüler filmleri seçmemiş hep Johnny Depp vari bir kariyer çizmiştir kendine.
Ayrıldığı nişanlısı aynı zamanda kızının annesi Michelle Williams'ın Ledger'in ölümünden sonra yaptığı acıklamalardan bazıları Ledger'in dahiye yakın bir sanat adamı olduğu yönünde ipuçları veriyor.Çoğu zaman Ledger'in uyumadığını,oynayacağı rol için günlerce sürekli düşünüp prova yaptığını,her zaman rolünü yorumladığı,dümdüz metne bağlı oynamadığını belirtmiştir.Oyunculuk konusunda yeteneği ortada olan Ledger,eğer ölmeseydi,muhtemelen senaryo çalışmalarından birkaçını izlemiş olacaktık.Brokeback Dağı'ndaki performansı tabi ki Jake Gyvenhall'la beraber izlenen en iyi tutkulu aşk performansları arasına adını yazdırmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder