Vavien ne demek? Türk filmi mi Vavien? Nasıl okunuyor?
Vavien gizemli bir isimle seyirci karşısına çıkan bir kasaba hikayesi .Çok keyif aldım Vavien’den .Kesinlikle bu senenin en iyi Türk filmlerinden birisi.
Yönetmen koltuğuna oturan Taylan biraderlerin Okul ve Küçük Kıyamet’ten sonraki üçüncü filmi olan Vavien,diğer yapımlarından farklı görünse de aslında ,paralel sokakta ilerliyor.Senaryosu Engin Günaydın’a ait yapımın oyuncu listesinde Engin Günaydın,Binnur Kaya ve İlker Aksum’u görünce ,filmin komedi olacağı beklentisine kapılmamak elde değil.Vavien’i türler içine oturtmak gerekirse ,kara komedi çok uygun bir tanım.
Tokat Erbaa da çekilen filmde,kasabanın ismi hiç geçmiyor.Öne çıkartılan ya da reklamı yapılan hiçbir yöresel şey yok.Orası sadece bir kasaba.Orda da insanlar cinayet işleyebilir,karılarını kocalarını aldatabilir,fantezi kurabilirler.Orda yaşayan insanların da hayatları renkli.
İşte film böyle bir kasabada elektrikçilik yapan Celal’in hayatından bir kesiti bizlerle paylaşıyor. Celal’in korularını, gel-gitlerini, mutsuzluğunu ve mutluluğunu izliyoruz. Ailesini ve insan yaşantısının nelerle güzelleşip nelerle kötü olacağını görüyoruz. Çok kötü giden bir hayat birden film sonunda günlük güneşlik bitince, düşünüyoruz herkes aslında böyle götürmüyor mu bu devranı. Hangimiz kötü giden hayatımızı köklü şeylerle düzeltiyoruz. Bir bakıyoruz gülmeye başlamışız.
Vavien kelime anlamı olarak bir elektrikçilik terimi aslında. Hani merdivenden çıkarken ampulü yakarız da yukarı çıktığımızda başka anahtardan kapatırız ya bu devreye vavien deniyor. Filmi izledikten sonra bu ismin filme ne kadar da yakıştığını anlayacaksınız.
Engin Günaydın, belli ki yazdığı şeyi çok sevmiş. Karakteri canlandıracak başka birisini düşünmek çok zor. Binnur Kaya’nın performansı da her zamanki gibi çok yukarıda.Tek derdi filmi eleştirmek olanların tutunacağı tek dal ise Burhan Altıntop benzetmeleri olabilir.Zaten Burhan Altıntop da Celal’le hemşeri değil mi? Filmde başından beri gösterilen parçalar öyle birleşiyor ki ,hem şaşırıyor,biraz ürküyor,çok da eğleniyorsunuz.Abi kardeşin süper bir manzara eşliğinde itiraf sahnesi şahsen benim unutmayıp üzerinde çok da konuşacağım türden bir sahneydi.
Böyle kasaba filmlerinde rastlanmayacak ,filmi diger örneklerinden ayıran en belirgin çizgi ise Celal’in aslında bir katil olması.Evet başrol oyuncumuz aslında bir katil,her ne kadar başaramasa da planladığı bir cinayet var ortada.Zaten filmi derin izlerseniz,Sevilay’ın dönüş sahneleri sanki rüya gibi.Gerçekten mi döndü yoksa Celal’in iç karmaşası mı ilk sahnelerde anlamak çok zor ,çünkü Sevilay’la Celal dışındaki karakterler hiç konuşmuyor.Tabi ki Sevilay gerçekte de dönüyor ama bunu izleyiciye hissettirmek bile çok zor bir kurmacadır.Evet Celal bildiğimiz kötü bir adam.Ama hanginiz nefret etti Celalden?Belki küfrettik ama sempati de duyduk.Sevilay sizce iyi bir kadın mı? Aslında öyküdeki diğerlerine yakın yanları var.15 yıldır kocasından para saklayan bir kadın sonuçta Sevilay,karanlık noktaları var.Cemal ise belki de hikayenin en naif karakteri ama o şaşırtıcı ve filme bence çok yakışan son sahnede,kardeşine parayı ne yaptığını sorup,ne ballı adamsın diyen bir karakter.Halbuki aynı Cemal ,kardeşini bu cinayet planı yüzünden tekme tokat dövüyordu.Niye şimdi bir anda herkes mutlu çünkü yine herkesin çıkarı var.
Kendi adıma döneminde izlediğim bütün filmlerden daha çok beğendim,son zamanlarda izlediğim en iyi filmdir diye etrafta bas bas bağırdığım bir yapım.İzleyin arkadaşlar,mutlaka izleyin,izleyin ve Türk sinemasının üzerindeki ölü toprağını nasıl attığını görün.
Çok doğru tespitlerde bulunmuşsunuz, katılıyorum yazdıklarınıza. Filmin kadrinin bilinmeyişi üzücü, sinemadan iyi anlarmış gibi ukalalık yapmayayım ama gerçek bir sinemasever, en azından sinemayı sadece eğlence aracı olarak görmeyen biri bu filmin hakkını veriyordur, gelecekte de "iyi" bir film olarak anılacaktır Vavien.
YanıtlaSilBen yazımda ağabey Cemal'e değinemedim, giderek uzuyordu yazı çünkü; ama o da en Celal ve Sevilay kadar ele alınabilecek bir karakter ve dediğiniz gibi "ağabeyliği" çıkarlarıyla doğru orantılı.
Neyse, yazılarımız filme olan ilgiyi bir nebze arttırmışsa ne mutlu bize :)) İzleyelim, izlemeyenleri uyaralım :))
İnanın Türk filmlerinden soğudum derken, Vavien, Abim ve Neşeli hayat filmleri moralimin yükselmesine sebep oldu.
YanıtlaSilVavien filmine gelince bu okuduğum 2. harika yazı oldu.:)
Her ne kadar Erol Günaydın ve gerçek sinema severlerin moral bozukluğuna uğradığı kıymetsizlik durumu söz konusu olsada, görünen tek gerçek Vavien filminin muhteşemliğiydi.
Bunun farkına geç varıldığı kanısındayım. Belki reklam eksikliği, belkide sinemaya halen sanat gözüyle bakamayışımızın nedeniydi bu.
Bu konu tartışılırmı? Kesinlikle.
Yazı için teşekkür ediyorum ki harika bir anlatım olmuş.